29 Haziran 2012 Cuma

BURBERRY BODY




İçindekiler: Frezya, şeftali, pelin otu, gül, iris, sandal ağacı, amber, misk, kaşmir ağacı, vanilya

Burberry bu kokusunu geçtiğimiz yıl piyasaya sürdü. Parfüm sitelerinde Body pudralı çiçek kokusu olarak yazılıyor. Öncelikle Burberry'nin hiç bir kokusuna hayran olmadığımı söylemek istiyorum. Tek sevdiğim iki parfümü Burberry Londan'ın kadın ve erkek versiyonu. Burberry Body oldukça büyük bir şişeye sahip. Parfümeride standlar arasında gözünüze çarpmaması mümkün değil. Bende şişesine kanıp parfümü denemiştim ardından burnumu kıvırıp kapağını kapatmış ve yerine koymuştum. Çünkü yeni birşeyler bulamamıştım bu kokuda ki zaten öyle bir beklenti içinde değildim.

Body basit bir yapıya sahip. Eğer ki verecek paranız varsa çok düşünmeden alınıp kullanılacak bir koku. Sizi düşünmeye zorlamıyor. Pudralı yapıda bir koku olduğu için bazı insanların bu parfümden pek hoşlanmayacağını düşünüyorum. Sevende basit yapısından ötürü tercih edecektir. Tamamlanış olarak sadece açılışını sevmedim, daha sonra parfüm tene yerleştikçe daha iyi bir hale geçiyor.

Body sadece hoş bir koku. Daha ötesi olduğunu düşünmüyorum. Hatta adının bile hakkını vermeyen bir koku. Piyasada çok daha güzel pudralı çiçek parfümleri mevcut hemde daha uygun fiyatlarda.

20 Haziran 2012 Çarşamba

DZİNG! by L'ARTİSAN





NOTALAR: Safran, misk, deri, beyaz ağaçlar, zencefil, tonka fasulyesi, karamel

Dzing!'i anlamak için oldukça uzun bir zaman verdim. Bileğime sürdüğüm her anda bana hep farklı duygular hissettirdi. Yaşadığım anların kısa bir özeti gibi yada her anıma eşlik etmiş gibi. Bazen kütüphanede tozlu rafların arasında eski bir kitap gibi koktuğunu düşündüm bazende sandıkta uzun süre bekleyen kumaşların eskimiş kokusu.. İlginç bir parfüm Dzing!. Adında ki ünlem gibi sevseniz de sevmeseniz de etkisi oldukça sert. Tokat gibi çarpıyor yüzünüze. Kesinlikle yoğun bir parfüm değil. Keskinliğiyle değilde sizi karakteriyle şaşırtıyor. Unutulmamak üzere hafızanıza kazınıyor..

 Parfümün yaratıcısı Olivia Giacobetti. L'Artisan parfüm evine bir çok parfüm armağan etmiş, oldukça güzel ve parfüm dünyasının en iyi kadın burunlarından olduğunu düşündüğüm bir sanatçı. Dzing!'i hangi duygular içerisinde yarattığını tam olarak bilmiyorum ama şişesinin üzerindeki resimden anladığım kadarıyla Sirk dünyasının coşkusunu, heyecanını, vahşiliğini yansıttığını düşünüyorum. Hayvani (animalic) bir çekiciliği var Dzing!'in. Şehvet uyandırıcı bir çekicilik.

Dzing! son dönemlerde en çok sevilen animalic (hayvansal) parfümlerden biri. Benim için dört dörtlük bir parfüm ama parfümün genel olarak görülen en büyük eksikliği kalıcılığı. Çok hafif bir parfüm Dzing!. Keşke daha yoğun olsaymış deyip hayıflandığım zamanlar, belki daha yoğun olsaymış bu kadar güzel olmayabilirmiş diye düşündüm. Bazen parfümörler parfümlerini beklentimizin dışında tasarlıyorlar. Bu durum genelde niche sektöründe oldukça yaygın. Yani bir parfümü oluştururken parfümü her yönüyle düşündüğünü hangi notayla hangi konsantrasyonda ne gibi sonuçlar vereceğini ve nasıl bir kombinasyon oluşturacaklarını düşündüklerini biliyorum. Bizlerin "keşke biraz daha az gül notası içermiş olsaydı" gibi yorumları öngördüklerini ama o notanın az yada çoğu parfümde istemediği sonuçlar doğuracağını ve beklentilerinden sapacağını kesinlikle biliyorlar. Yani çok fazla eleştirmemek ve işi bilene (parfümöre) bırakmak gerek. Evet bazen parfümlere fazla paralar veriyoruz ve bazen hayıflanıyoruz ama birde işin bu tarafından bakmak gerektiğini düşünüyorum. Az biraz da parfüm sektör hakkında bilginiz varsa en iyi markaların bünyesinde master parfümörlerin elinden çıkmış eserlere bu şeklide bakmak bazen iç rahatlatıyor. Yukarıda bahsettiğim durum ortalama parfümler çıkaran markalara yönelik değil kesinlikle. Üzerinde uzun süreler emek harcanmış sanat eserleri için..

18 Haziran 2012 Pazartesi

DANS TES BRAS by FREDERİC MALLE






NOTALAR: Heliotrope, yasemin, ağaç notaları, paçuli, çam ağacı, kaşmeran

Dans Tes Bras kesinlikle Frederic Malle parfüm evinin sıra dışı kokularından biri. Çok ama çok farklı bir parfüm. Bir kere deneme şansı buldum ve denediğim andan itibaren hayran kaldığım için bir numunesini sipariş verdim. Dans Tes Bras, sıradışı parfümlerin yaratıcısı master parfümör Maurice Roucel'e ait. Ayrıca markanın bir diğer parfümü Musc Ravageur'ın da yaratıcısı. Parfümörün en çok bilinen parfümleri ise;  Gucci Envy, Guerlain İnsolence ve L'instant de Guerlain, Hermes 24 Faubourg, Le Labo jasmine 17, Lolita Lempica L, Serge Lutens için şahane İris Silver Mist ve DKNY Be Delicious.

İlk denediğim andan itibaren birden sevdiğim parfüm saysı pek azdır. Bazı parfümleri zamanla severim ve daha uzun sürede anlamaya çalışırım. Dans Tes Bras denediğim gibi hayran olduğum bir koku. Markanın bir diğer parfümü Noir Epices içinde aynı şeyleri hissettimiştim. Parfümün içeriği hakkında fazla bilgi bulmasam da yukarıda verilen içeriklerin dışında çok daha farklı notaların kullanıldığını düşünüyorum. Teninize temas ettiği andan itibaren modunuz değişiyor ve parfümün ruhu sarmalıyor etrafınızı. Farklı bir çekicilik hissediyorum. Çiçeksi ağaç notalarını keşfediyorsunuz başta ama ardından gelen koyu bir karanlık. Dans Tes Bras beni  her notasıyla şaşırtıyor, duygusal kokusuyla adı gibi sevdiğimin kollarında hissettiğim bir rayiha, bir beden...



Dans Tes Bras sanatsal bir koku. Farklı insanların kokusu. Mesela sanatla uğraşan birinin kokusu. Koku duyuma iliştiği anda kendimi bir sanat galerisinde, emekle yoğurulmuş eserlerin arasında hissediyorum. Ya da çılgın bir rock starı konserinde ilginç kıyafetleriyle bu parfümü tamamlamış ve sahnede boy gösteriyor. Bu yüzden herkesin parfümü olmamalı bu koku. Seçkin insanların parfümü olmalı. Zaten herkesin sevebileceğini düşünmüyorum bu tarz kokuları. Yine bir Frederic Malle ve yine bir sanat dehası diyorum ve son noktayı koyuyorum.

15 Haziran 2012 Cuma

MADİSON SQUARE PARK by BOND NO 9





NOTALAR: Çimen, yaban mersini, pembe lale, gül, sümbül, vetiver, tik ağacı

Öncelikle büyük bir merakla parfümlerini denemek istediğim, şişelerine hayran olduğum Bond No 9 markasının beş kokusunu deneme şansım oldu ve bir kokusu dışında (çok da beğenmiş olmasam da) hiçbirini sevmedim. Hepsi ortalamaya yakın, özel olduğunu düşünmediğim basit kokular. Sakın ha kafanızda markaya dair bir önyargı oluşmasın. Sadece denediğim bu beş koku için vardığım bir yargı bu. Markanın gerçekten başarılı birkaç kokusu olduğunu biliyorum (Chinatown gibi). Ama markanın geneline baktığımızda parfümlerin fiyatları kalitesine nazaran dudak uçurtacak kadar pahalı. Zaten Bond no 9 markasının en büyük sorunu da bu olarak görülüyor.  50 ml' lik parfümlerinin fiyatı 400 TL ile 700 TL arasında değişiyor. Yani bu fiyatlara 2 niche parfüm alınabilir.

Madison Square Park genç kızların günümüzde fazlaca kullandıkları meyveli-çiçek parfümlerine birer örnek. Şişesi bakımından ne kadar eğlenceli bir parfüm gibi dursa da içindeki sıvı için aynı şeyi söylemek istemiyorum. Oldukça sıradan bir parfüm. Kolonya gibi. Bu tarz kokuları seven kız kardeşim bile bu parfüm için aynı yorumu yaptı. Bu fiyata kat ve kat çok daha güzel meyve-çiçek kokuları piyasa da mevcut. Parfüm hakkında fazla yoruma gerek duymuyorum. Sırf şişesi için parfümü merak edenler  Bon No 9 markasının birçok parfümünü Harvey Nichols mağazalarında bulabilir.

11 Haziran 2012 Pazartesi

DİOR HOMME by CHRİSTİAN DİOR







NOTALAR: Bergamot, ada çayı, lavanta, iris, amber, kakao, deri, paçuli, vetiver

Dior Homme tartışmasız parfüm dünyasının en iyi parfümlerinden biri. Kendine has kokusuyla oldukça geniş bir kitlenin beğenisini kazanmış bir parfüm. Parfümün yaratıcısı Oliver Polge. Piyasada sürekli bitmek bilmeden  türeyen traş kolonyası kalitesinde ki bir çok erkek parfümlerinden önde olduğunu düşünüyorum. Hatta Niche markaların bazı parfümlerini bile (özellikle iris temalı parfümleri) bu parfüme benzete biliyorlar ki bu da parfümün yön verici bir tarafının olduğunu gösteriyor ve her parfüm blogunda oldukça iyi övgüler alan ve yüksek puanların uygun görüldüğü bir parfüm oluyor Dior Homme.

Parfüm teninize temas ettiği anda iris, kakao ve lavantanın kokusun bariz seçilebiliyor. Diğer notalar bu yoğunluğu arasında kendini ön planda hissettirmese de oldukça başarılı tamamlanmış. Bu parfümün tek eksiği tende kalış süresinin kısa olması. Ne kadar iris, kakao, paçuli gibi tene yakın notalar içerse de kalıcılığı uzun değil. İntense formülü klasiğine nazaran daha kalıcı olsa bile kalsik formülasyonun da sevdiğim tatlılıktan biraz yoksun gibi. Ama bu kusuru dışında yinede fiyatına değer oldukça etkileyici bir parfüm Dior Homme.

PURE POİSON by CHRİSTİAN DİOR







NOTALAR: Yasemin, bergamot, Sicilya mandalinası, portakal, portakal çiçeği, gardenya, sedir, amber, sandal ağacı

Poison serisinde en sevdiğim iki parfümden biridir Pure Poison ( Bir diğeri Poison EDP ). İlk denediğimden beri koklamaktan çok zevk aldığım huzur veren temiz bir parfüm. Oldukça şık bir portakal çiçeği yorumu. Portakal çiçeği temalı parfümlerde ki rastlanan limon kolonyası havasından ise oldukça uzak. Posion serisinde çiçek temalı parfümlerdeki ( Poison ve Tendre Poison) yoğun çiçek kokusu bu parfümde yok ve bu yüzden Pure Poison'u birçok kişinin kokladığı anda seveceğini düşünüyorum. Kesinlikle reklamında gördüğünüz parfüm kadar iddialı bir koku değil. Kışkırtıcı bir tarafı da yok ama çok güzel. Parfümün yaratıcıları ise Oliver Polge, Carlos Benaim ve benim çok sevdiğim parfümör Dominique Ropion.

Pure Poison güzel tamamlanmış, yaz ve kış kullanılabilecek şahane bir parfüm. Etkisi ise oldukça uzun ( EDP formülasyonu ) Tabi bu kalıcılık konusu tenden tene değişen bir faktör. Şunu da eklemek isterim ki, esmer ten yada sarışın ten için uygun bir parfüm olduğunu düşünmüyorum. Bunlar firmaların satış zamazingolarından biri. Sadece yağ oranı fazla yada az ve pH değeri farklı tenlerde parfümün kalıcılığı değişebilir ve buda sizin şansınıza kalmış bir şey. Sakın ola ki bir parfümeriye gittiğinizde " Bu parfüm tam sizin teniniz için" gibi yalanlara kanıp da sevmediğiniz bir parfümü almaya kendinizi zorlamayın. Hatta böyle bir tavır karşısında mağazadan ürün almadan çıkın derim.