27 Eylül 2013 Cuma

Bonbon Patchouli by Vedat Ozan



Vedat beyin yıllar önce numunesini gönderdiği bu parfümü ne zamandır blogda yorumlamak istiyordum. Paçuli notasını o kadar çok seviyorum ki her halde hangi şekilde tasarlanırsa tasarlansın ( tabi ana nota olarak kullanılması koşulu ile ) onu giymekten vazgeçmeyeceğim. Hele birde gül ile beraber yorumlanırsa beni cezbetmemek için hiç bir nedeni yok. Vedat beyin yorumu klasik paçuli formlarından daha farklı. Paçuli odunumsu ve aromatik bir havaya sahip. Frankincense karakterine en yakın bulduğum notalardan biri. Ama bu parfüm hem temiz kokuyor hemde kirli. Türk hamamına eminim bir çoğunuz gitmişsinizdir. Nasıl koktuğunu bilmeseniz bile tahmin edebilirsiniz. Temiz sabun kokusu ama bir yandan kirli ve nemli. İlk kokladığım andan beri onu Türk hamamında beyaz sabun ile yıkanmış, sıcaktan terlemiş, üzerinde buharı tüten insan derisi gibi koktuğunu düşündüm. Bilemiyorum Vedat bey hangi fikir ile yola çıkarak bu parfümü oluşturdu. Harmonisi hakkında bir bilgim yok ama paçuli ile beraber sanki gül notası da var. Belki de bolca misk. Ben böyle sıra dışı yorumlara bayılıyorum. Hatta tezatlık içeren kokuları daha da çok seviyorum. Herkesin beğeneceği bir tarza sahip olmadığını ve seveni ise bu parfümü anladığı için seveceğini düşünüyorum. Şimdiye kadar kokladığım en garip parfümler listeme girdi Bonbon Pautchouli...

21 Eylül 2013 Cumartesi

Spring Flower by Creed


Notalar: Armut, elma, şeftali, kayısı, kavun, gül, yasemin, amber, misk

Creed'in parfümleriyle genel bir sorunum var. Hiç bir parfümünü tam olarak sevemedim. Buna en ünlü parfümü Green Irish Tweed'de dahil. Tarzıma uygun değiller. Ayrıca genel beğeniye hitap eden kokulara sahip olduğunu düşünüyorum. Spring Flower parfümüne ayılıp bayıldığım için yorumlamıyorum. Şişesini elime alıp kapağını açarken parmaklarıma dökülen sıvı nedeniyle " hiç değilse bu bahaneyle bir Creed parfümü yorumlamalıyım" dediğim için yorumluyorum. Spring Flower, Katherine Hepburn için özel olarak tasarlanmış bir parfüm. Uzunca bir dönem bu parfümü kullanan Katherine Hepburn, parfümden sıkılıp kullanmayı bırakınca Creed, markanın koleksiyonuna almaya karar vermiş. Spring Flower'in bende hissettirdiği tek şey sadece güzel bir parfüm olduğu düşüncesi. Yani Katherine Hepburn gibi parfümü severek alıp kullanırsınız ve belki şişenin yarısına gelmeden sıkılıp bir kenara atarsınız. Spring Flower böyle bir parfüm. Eğlenceli olduğu konusuna katılıyorum ama hepsi bu kadar. Özel değil. Signature parfüm konumunda değil. Ayrıca fiyatı da oldukça pahalı. Zaten Creed'in, Bond No: 9 gibi fiyat konusunda sorunlu bir marka olduğunu düşünüyorum. Piyasada Frederic Malle, Serge Lutens, Histoires de Parfums yada Amouage gibi yaratıcı markalar varken bana para tuzağı gibi geliyorlar. Clive Christian'dan bahsetmek bile istemiyorum çünkü o ayrı bir tartışma meselesi. Çiçek kokularını seviyorsanız, Frederic Malle (Carnal Flower, Lys Mediterranee, Un Fleur de Cassie) ya da Ormonde Jayne (Frangipani, Osmnathus) gibi markaların floralllerine yönelmekte fayda var..
.

13 Eylül 2013 Cuma

Gold by Amouage

NOTALAR: Müge çiçeği, kuşburnu çiçeği, tütsü, yasemin, iris kökü, mür ( sarı sakız ), amber, sandal ağacı, paçuli, sivet, sedir, misk, meşe yosunu

Amouage parfüm evinin bir çok parfümüne bayılıyorum. Parfümlerin hemen hemen bir çoğu ben buradayım ve lüksüm diye bağırıyor. Fiyatlarını sonuna kadar hak ettiklerin düşünüyorum. Ben parfümde erkek-kadın ayrımına inanmıyorum ve bu yüzden ortaya çıkarılan sanatı sınırlandırmak hakaret gibi geliyor. Ama bu parfümü nedense erkek üstünde koklamak onu daha anlamlı kılıyor. Bahsettiğim erkek sıradan bir erkek değil. Bir beyefendi veya bir centilmen. Gold çok güzel bir parfüm. Klasik ama bir o kadar modern bir parfüm. Zaten Amouage'un klasik anlayışa kattığı farklı yorumları için seviyorum. Her biri farklı bir yaşam stili ve kesinlikle asil bir duruş istiyor. Gold'un bana yaşımdan ötürü birkaç gömlek fazla geldiğini düşündüm hep. Ama her kokladığımda bu parfümü düşünmeden almalısın diyorum kendime. Nerede nasıl giyerim inanın bilmiyorum. Parfüm evinin bir diğer sevdiğim üyesi Jubilation, Gold'a nazaran daha giyilebilir ama onun içinde farklı bir stil gerekli diye düşünüyorum. Benim, özellikle tasarım parfümlerinde savunduğum bir durum var. Bir parfüm ne kadar güzel olursa olsun ona anlam katacak bir elbiseyle yada ortamda giyilmediği takdirde anlamına varılmadığını düşünüyorum. Bazen basitleşebiliyor ya da bazen fazla abartı kaçabiliyor. Ben bunu özellikle L'Artisan, Serge Lutens, Amouage gibi parfüm evlerinde çok yaşadım. Örneğin,  Dzongkha yada Tuer'in meşhur parfümü l'air du desert marocain gibi parfümler farklı kültürler değerleri, dokuları, yansıtıyorlar. Uygun bir atmosfer, farklı bir mod lazım bu parfümler için

Fazla uzatmadan bu parfümü gerçekten çok sevdiğimi söylemek istiyorum. Bence şu ana kadar yapılmış en iyi florallerden biri ( özellikle erkekler için ibaresini taşıyan ). Bayan parfümünü de ayrıca çok çok seviyorum. Hatta ikisini farklı ve uygun zamanlarda kullanmaktan zevk alacağımı düşünüyorum.

11 Eylül 2013 Çarşamba

Back to Black by Kilian


NOTALAR: Bergamot, safran, muskat cevizi, kakule, ahududu, papatya, bal, frambuaz, olibanum, paçıli, meşe yosunu, sedir, tütün, badem, vanilya, sardunya, benzoin, vişne, tonka fasulyesi, zencefilli çörek :)), kişniş, amber

Back to Black bir cümbüş adeta. Gurme pafümler gibi Back to Black'te ağız sulandıran ,lezzetli bir tavır sergiliyor. İçeriğine bakaktığınızda her telden nota içerdiği izlenimine kapılıyorsunuz. Oldukça karmaşık bir formülasyona sahip ve bu karmaşıklığa rağmen oldukça dengeli ve uyumlu. Meyve kokularını oldum olası pek sevemedim. Aslında tarzımı bulamadım demek daha doğru olur. Back to Black benim için ilk görüşte aşk olmasa bile zamanla daha çok sevdiğim ve hayranlığımı kazanan bir parfüm oldu.

Uzun süredir Killan'ın parfümlerinden bahsetmek istiyordum. Bugün  yüzlerce numune içinden elime gelen ilk numuneyi yorumlamak istedim ve elime gelen ilk numune ise Back to Black oldu. İlk kokladığım zamanlarda onu anlamak için zaman ayırdım. Meyve kokularını (özellikle çilek, böğürtlen ya da yaban mersini gibi olanları) sevmeyen ben için bu parfüm mükemmel bir seçenekti. Çünkü yıllardır kullanmaktan zevk almak istediğim meyve temalı bir parfümle karşılaşma umudunu taşıdım. Bu parfümde meyveli notalarla beraber tatlı notalar mevcut. Bir de üstüne üstlük tütünün verdiği dumanlı hava ve ayrıca meşe yosunu parfümü oldukça farklı bir noktaya taşımış.

Ben Back to Black için tatlı-duman diyorum. Ona sahip olmak istiyorum ama bir yandan hala daha onunla zaman geçirmem gerektiğini düşünüyorum. Markanı her parfümü gibi bu parfüm de oldukça pahalı. Tatlı, dumanlı, gurme parfümleri seviyorsanız eğer bu parfümü Harvey Nichols Türkiye mağazasında denemenizi öneririm.

3 Eylül 2013 Salı

PETALS MAGAZİNE

Gülçiçek koku firamasının çıkartmış olduğu Petals dergisinin ilk saysı için Fracas by Robert Piguet ve Attar de Roses by Keiko Mecheri parfümleri hakkında iki ayrı yazı yazdım. Press'den sıcağı sıcağına ulaşan yazıları hemen sizlerle paylaşmak istedim. Yann Vasnier imzalı Attar de Roses parfümünü, gül parfümlerini sevenlerin kesinlikle denemesi gerektiğini düşünüyorum.

1 Eylül 2013 Pazar

Hermessence Brin de Reglisse by HERMES


NOTALAR: Lavanta, meyan kökü, hay sugar ( saman şekeri )

Brin de Reglisse lavanta kokusunu sevenler için farklı bir örnek. Sevmeyenler ise gene sevmeyeceğini düşündüğüm bir parfüm. Daha doğrusu biraz zaman verilirse farklı bir lavanta temalı parfümle karşılaşıyorsunuz. Oldukça belirgin bir lavanta ile başlangıç yapıyor ve daha sonra ilginç notalar kendini gösteriyor. Kuru notaları sevenleriniz varsa bu parfümü kesinlikle deneyin. Parfüm ilerledikçe tatlılaşıyor ama tende nefis bir tatlılık değil bu daha ziyade kuru otların tozlu bir tatlılığı var parfümde. Lavanta notası açılışta oldukça belirgin ama gittikçe daha doğru bir doz yakalıyor ten üzerinde. Lavanta temalı tatlı parfümlerin babası Guerlain Jicky ve Caron Pour un Homme olsa gerek. Musc Ravageur'da bu kulvarda sayılabilir. Ama bu parfümlerin her birinin bir ortak noktası var ki tende oldukça konforlu bir yapı sergiliyorlar. Brin de Reglisse ise kuru bir tatlılık gösteriyor diğerlerinden farklı olarak. Bir benzeri daha doğrusu kardeşi Serge Lutens'in Gris Clair'i bu parfümden daha isli mesela.

Brin de Reglisse tenimde etkisi gayet tatmin edici ama kokusal gücü oldukça zayıf. Ayrıca fazla karmaşa yaratmıyor. Az çok ne koktuğu belli ve şişeye bahşedilen koyu mor rengi ile de uyumlu. Benim için bir mod parfümü. Bu parfümü uzun süre kullanamazdım mesela. Sıkılır bir kenara atar aklıma geldikçe gene kullanırdım. Belirtmek isterim ki fiyatı ise oldukça yüksek. Benim favori lavanta parfümüm Caron Pur un Homme. Hem daha ucuz hem de daha şık..